Bir insanın hem fizikî hem de fikrî ve ruhî bakımdan potansiyelinin en üst seviyesinde olduğu
dönem genel olarak gençlik dönemi olarak nitelendirilmektedir. Ancak gençlik döneminin hangi
yaşları kapsadığı konusunda -birbirine yakın olmakla birlikte farklı görüşler mevcuttur. Kimileri
18–22, kimileri 18–25, kimileri 12–24, kimileri 15–25 ve kimileri de daha farklı yaş gruplarını
“gençlik” kapsamında değerlendirmişlerdir. Bu çalışmada ise gençlik tanımlamasındaki yaş aralığı
15–24 yaş grubu olarak ele alınacak ve gençlik yaklaşımı bu eksende dile getirilecektir.
İnsan hayatının en kuvvetli, en hareketli ve en üretken yıllarını ifade eden gençlik çağı, bir yandan
kişisel gelişim diğer yandan ise toplumsal kalkınmaya etki edebilecek her türlü fikrî faaliyetin
potansiyel alt yapısını oluşturmaktadır. Ancak bu potansiyelin, toplumdan topluma farklılık
gösterdiği gözlenmektedir. Bu farklılıklar, sayı bakımından olduğu gibi gençliğin donanımı ve
toplum hayatına doğrudan veya dolaylı yollarla yaptığı etkiler bakımından da dikkat çekmektedir.
Her ne kadar bütün toplumlarda farklı gençlik fotoğrafları ortaya çıksa da gençliğin her toplum için
aynı derecede önelidir. “2023’te Lider Türkiye” hedefine ulaşmayı amaçlayan Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ve Türk Milleti için de gençliğin ne derece önemli olduğu her geçen gün daha da fazla
anlaşılmaktadır.
“Ülke ve ulusların bugünü için ve yarını için umut kaynağı olan gençlik, aynı zamanda, bir devletin
devamlılık konusundaki güvenidir. Önemi büyüktür, yücedir… Türk Gençliği, Türk Milletinin
geleceğinin biricik ümidi ve kurtuluş kaynağıdır. Bu görüşlü gençleri teşkilatlandırmak, memleket
kalkınmasında başarılı hizmetler yapmaları için hazırlamak ve yetiştirmek gereklidir.”[1]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder