Gaye olarak düşündüğümüz şeyi evvela belirtmek ve ondan sonra bu gayenin gerçekleşmesini
sağlayacak yolları görüşmek isabetli olacaktır. Gaye Türk milletini, insanca usullerle, en kısa
yoldan, kendi gücüyle ayakta durabilecek, kuvvetli, müreffeh, mutlu, hak ve şereflerine sahip bir
millet hâline getirmek ve modern uygarlığın en ön safına geçirmektir.
İnsanlar nasıl her şeyden önce kendi kendilerine hürmetkâr olmak, kendi benliklerini hürmet
duygusu ile hissetmek mecburiyetinde iseler, milletlerin de kendi kendilerine hürmetkâr olmaları,
kendi varlıklarına güvenmeleri ve kendi varlıklarına duyulan saygı ve güvenle çalışmaları sayesinde
mutluluğa ermeleri mümkündür.
Bir insanın, kendine saygısı yoksa, kendini aşağı görürse, kabiliyetsiz hissederse, o insanın büyük
iş yapması, içinde bulunduğu çevreye yararlı olması mümkün olamaz. Bir insan bir hendeğe
doğru “Ben bu hendeği atlayamam, gücüm yetmez, kabiliyetim yoktur” endişesiyle ümitsiz ve
tereddütlü gelirse, o hendeği aşamaz, atlayamaz. Bir insan kendine güvenerek “Ben kuvvetliyim,
ben bu hendeği hiç yüksünmeden atlayabilirim” diye korkusuzca gelirse atlar. Zafer, hiçbir zaman
mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz. Milletlerin hayatı da böyledir. Milletler
kendi varlıklarının değerini hissederler, kendi kudretlerine inanç duyarlar, kendi izzetinefislerini
her şeyin üstünde tutabilirler ve kendi varlıklarına saygı duyarlarsa, uygarlık âlemine büyük varlık
gösterirler, büyük eserler meydana getirirler ve aynı zamanda kendi toplumları içinde yaşayan
bütün insanları mutluluğa, refaha erdirirler. Bundan dolayıdır ki, biz prensiplerimizin başına
milliyetçiliği koyuyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder