10 Eylül 2014 Çarşamba

III. Ahlâkçılık:

Manevî değerlerin ayaklar altında çiğnendiği, insanlarda Allah korkusunun, acıma duygusunun, 
vicdan muhasebesinin zayıfladığı, her geçen gün yozlaşan ve çözülen sadece, maddeye önem veren 
bir toplum yapısından; birbirini seven sayan, beşerî ilişkilerde ahlâklı ve faziletli, maneviyatta en 
yükseğe çıkmış bir toplum olarak en yüksek moralle kalkınma davasına koşabilmek için gerekli 
olan ahlâkçılık ilkesi, Türk milletinin ruhuna örf ve âdetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve 
geliştirmeyi öngören esaslara dayanır.
Şüphesiz ahlâkçılık çok önemli bir prensiptir. Ahlâk herkesin esasıdır. Ahlâkı olmayan bir toplumun 
hiçbir işi başarılı olamaz ve o toplumda hiçbir şey yolunda gitmez. Fakat ahlâkçılığın dayandığı 
birtakım temeller vardır. Bizim ahlâkçılığımızın dayanacağı temeller şunlardır: Türk ahlâkı, Türk 
geleneklerine, Türk ruhuna, Türk milletinin inançlarına uygun olacaktır. Türk ahlâkı hiçbir zaman 
tabiat kanunlarına aykırı olmayacak, tabiat kanunlarıyla da bağdaşan birtakım temellere dayanmış 
bir ahlâk olacaktır. Türk milletinin yaşamasına zararlı olacak kaideler Türk ahlâkçılığının içinde 
yer alamaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder