10 Eylül 2014 Çarşamba

TEŞKİLAT

Lider-Doktrin-Teşkilat üçlemesinin en büyüğü olan teşkilat, Türk milletinin tarihi bir aksiyonu 
olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk milletinin en önemli özelliklerinden birisi teşkilatçılık 
özelliğidir. Tarihte yıkılan bir devletin ardından bağımsızlığına düşkün olan Türk milletinin hemen 
yeni bir devlet kurarak kurumsallaşması Türk milletinin teşkilat ve teşkilatlanma özelliklerini 
gösterir. Gerek yaşanılan coğrafi, sosyal şartlar gerekse dış ilişkiler Türklerin teşkilat özelliğini 
gün yüzüne çıkarmasını sağlamıştır. Yine zor şartlar altında oluşan Ülkücü Hareket’in de başarıya 
ulaşması için “teşkilat” olmazsa olmazdır.
İnsan muhakkak doğar, büyür ve ölür. Bu süre zarfında mensup olduğu bir çevre vardır. Hiçbir 
insan tek başına hayatını idame ettiremez. Her ülkücünün de ortak duygulara sahip olduğu, birlikte 
çalışarak başarıya ulaşacağı, biz kavramını algılayacağı bir camia vardır ki, o da teşkilattır. Teşkilatta 
“bir olma” olgusu vardır. Teşkilat mensubu tek başına değildir. Kendi içlerinde son derece özel 
olan teşkilat mensupları, bir halkanın kısımlarını oluşturarak bütünlük arz eder. Teşkilatta “bütün” 
olarak hareket etme davranışı söz konusudur. Böylelikle teşkilat mensupları şahsi beklentilerden 
kurtulmuş olurlar. Onların kazanımların teşkilatın adına, onun tüm bireylerini kapsaması gerektiği 
fikrindedir.
Türk milliyetçilerinin teşkilatı ise Ülkü Ocakları’dır. Sultan Alparslan’ın savaş öncesi konuşmasında 
şöyle bir olayı yaşanmıştır: Alparslan, eline ilk başta bir çubuk almış, rahatlıkla kırmıştır. Daha 
sonra iki, üç, dört derken çubukları kırmıştır. Ama on çubuk alınca kıramamıştır ve askerlere: 
“Birlik içinde olmaz isek bir çubuk gibi kırılırız, ancak bir bütün olursak bu on çubuk gibi hiçbir 
zaman kırılmayız” demiştir. İşte teşkilatta böyle bir birlik sağlanmalıdır. Bunu sağlayacak yerin 
adı ise Ülkü Ocakları’dır. Ülkü Ocakları her ülkücü Türk gencinin mabedidir. İçinde küfrü 
barındırmayan dışarıda ise küfre savaş açan Ülkü Ocakları ilim-irfan yeri olması dolayısıyla de 
fikri gelişimini sağlamıştır. Türk milletini en hızlı yoldan en verimli şekilde başarıya ulaştıracak 
olan Türk Ülküsü için bilinçli bireyler yetiştiren Ülkü Ocakları, Yesevi’ deki düstur, Yunus Emre’ 
deki sevgi, Mevlana’ daki hoşgörü ile geçmişten gelerek geleceğe doğru giden kutlu bir kervanın 
beşiğidir. Hiç şüphesiz Türk milleti ülküsüne kavuştuğu zaman Ülkü Ocakları’nın önemi ve 
başarısı da doruk noktasına ulaşmış olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder